Batı merkezli protest kültürün tüm yüzyıla yayılan evriminde 90’lara düşen diğer onyıllardan farklı oldu sevgili müzeseverler. Kendini bir anda köşeye sıkışmış bulan 90’lar jenerasyonu öfkeliydi, sinirliydi, saldırgandı.
90’ların Protest Kültürü
Araba Teypleri
Şu an iPod’unu tek bir hamleyle aracına bağlayıp on binlerce şarkıyı emrine amade bulabilen sevgili müzesever, nereden geldiğini unutma! “İyi de araba teypleri hala var” demeden önce dön bir arkana bak, bu rahata ulaşana kadar zamanında senin veya atalarının çektiği çileleri hatırla…
Bir kere arabada bir teybin varlığı bile meseleydi 90’larda, şimdi rekabet içinde dallanıp budaklanan otomotiv sektörü sayesinde en ucuz modellerde bile elinizle koymuş gibi bulabileceğiniz bir radyo/CD çalar her araçta standart değildi. Öyle ya, alıcılarından sağ dikiz aynasını esirgeyen Renault 9 Spring bir de teyp gibi bir şımarık burjuva lüksüyle mi uğraşacaktı? Continue reading
Turkcell 2011 Blog Ödülleri
Turkcell 2011 Blog Ödülleri’nin kazananları geçen hafta bugün The Point Hotel Barbaros’da düzenlenen törenle açıklandı ve 90’lar Müzesi Oyun ve Eğlence Blogları kategorisinde birinci oldu!
Yarışma jürisi, halk oylamasında ilk 10’a kalan adaylar arasından seçimini yaptı ve birincilik ödülüne de 90’lar Müzesi’ni layık gördü. 90’lar Müzesi ekibi olarak, müzemizi ilk günden beri takip eden, sevgisiyle bugünlere getiren, eleştirileriyle daha fazla araştırmamızı sağlayan, ‘bir de o vardı’ diyerek eksiklerimizi tamamlayan müzeseverlere teşekkür ederiz.
Bu maceraya başlarken doğrusunu söylemek gerekirse ne kadar kişiye ulaşabileceğimiz hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu. Biz ilkokulda beslenme teneffüsüne ‘alamayanların canı çeker’ diye muz getirmesi yasaklanan, Yerli Malı Haftası’nı coşkuyla kutlayan, ilkokul kitaplarının ilk sayfasındaki haritada SSCB diye bir ülke görmüş 90’lar çocukları, daha naif ve mütevazı bir zamandan anımsadıklarımızı paylaşmayı, ortak tarihimizi müzeleştirerek hafızamızı her daim canlı tutmayı hayal ettik. 1,5 seneye yakın zamanın ardından geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki, hayallerimizin bile ötesine geçmeyi başarmışız. Ama hala eksiğimiz çok, kafamızda 40 ayrı konu 40 tilki misali, her biri kuyruğunu diğerine değdirmekten imtina ederek dolanıyorlar, 90’ların politik arka planından popüler kültürüne, el atılacak konular çok. İçeriğimizi videolar, çekimler, röportajlar ve arşivlerden çıkmış bilgilerle zenginleştirerek yolumuza devam edeceğiz.
En başında da dediğimiz gibi, ‘arada bir dilimiz sürçer ise affola.’
90’larda Yılbaşı Geceleri
‘Ah şu 90’lı yılların başları bile bir başka güzeldi!’ serzenişleriyle iç geçiriyor musunuz bilmem sevgili müzeseverler, şahsen geçmişimizin naif ve mütevazı yıllarına beslediğim o katıksız sevgi, içimi titreten o nostaljik tat 90’ların yılbaşı gecelerini üstünkörü hatırlayınca hafif bir sekteye uğramadı değil… Tuhaf zamanlardı, alışmadan sürükleniyorduk her türlü değişikliğin peşinden, o güne kadar efendi efendi TRT’nin yılbaşı programlarını izlerken, bölünerek çoğalan özel kanallar arasında kıyasıya rekabet dönemi başlamıştı. Yılbaşı gecesi evinde oturup televizyona bakarken tombalasını oynayan, Milli Piyango Yeni Yıl Özel Çekilişi yaklaştıkça tatlı bir heyecana teslim olan ortadirek Türk ailesini tavlamak için yeni yollar üretmek şarttı. Eh, açıkçası her yeni fikrin de güzel olması gibi bir kaygı da güdülmüyordu, böylelikle rekabet ateşi harlanırken ekranlarımız o malum günde çeşit çeşit sanatçılarla, programlarla doldu taştı.

O zamanlar ismi 'eyç-bi-bi' değil, 'ha-be-be' şeklinde okunsun diye kampanyalar yürütülen HBB de bu savaşın taraflarından biriydi.
Yılbaşı geceleri için televizyon kanalları ufak çaplı bir serveti gözden çıkararak, dönemin en afilli sanatçılarını kendi saflarına çekebilmek için kıyasıya mücadeleye koyulurlardı. Continue reading
Kalemlerimiz
90’larda kalem mühim meseleydi sevgili müzeseverler, kırtasiye imkanları ekseriyetle kısıtlı, kaybettiği her kalemin, her silginin hesabı evde sorulan, kemer sıkma dönemi çocuklarıydık biz, bu tasarruf bilincinden mütevellit yeşil Pelikan silgilerimizin ortasını delip bir ipte sallandırmak suretiyle boynumuza asarak gezmişliğimiz dahi vardı. Yerli Malı Haftası’nı şevkle kutlayan, 4 ortalı harita metod defteriyle yetinmeyi bilen, Türkiye’de naifliğini yitirmeden çocukluğunu yaşayabilmiş bir neslin son temsilcileri bizler, kalemlerimize de gözümüz gibi bakardık haliyle…
Önce en saf haliyle kurşun kalem vardı, tercihen Johann Faber; hani kırmızı, mavi ya da yeşil olarak bulunabilen, dışı hafif metalik renge boyalı, siyah uçları kemirilince ağızda parçacıklarını bırakan o ilk kalemlerimiz. Continue reading
Tilt
Eğlencemizin azımsanamayacak bir kısmını el kadar bir laptoptan, hatta internet gibi soyut ötesi bir kavramdan çıkardığımız şu tuhaf zamanlarda oyun ve oyuncaklarımızın üç boyutlu olduğu günleri hatırlamak gitgide güçleşiyor sevgili müzeseverler.
O günlerin zor hatırlanan bir cevherinde şimdi sıra; çocukluğumuzun tapınağı sayılabilecek loş atari salonlarının bir köşesinde avını bekleyen, Street Fighter’a yatırabileceğimiz nice dakika ve jetonu yiyen, ışıklarıyla, müziğiyle genç dimağları büyüleyen bir oyuncak, tilt…
Tilt basit bir mantıkla çalışan etkileyici bir oyundu. Oyunun namusu metal topu, sağ taraftaki kolu kullanarak istediğimiz şiddetle oyun alanına sokmamızla başlardı oyun. Sonrasında da eğik yüzeyde serseri bir mayın gibi dolaşan metal topun en alttaki delikten düşmesini iki ufak kolun (flipper) yardımıyla engellemeye çalışırdık. Bu iki kol masanın iki yanındaki birer tuşla hareket ettirilirdi ve oyuna yaptığınız bütün katkı buydu aslında. Continue reading
Turkcell 2011 Blog Ödülleri
3 haftadır devam eden halk oylaması geçtiğimiz cuma günü sona erdi ve ilk aşamanın sonuçları bugün belli oldu.
Siz sevgili müzeseverlerin desteği sayesinde 90’lar Müzesi, halk oylamasında en çok oyu alan 10 blogdan biri oldu ve ikinci tura kaldı!
İkinci tura kalan on blog jüri değerlendirilmesine sunulacak. Kazanan bloglar jüri üyelerinin oyları sonucu belirlenecek ve 5 Ocak 2012’de Point Otel Barbaros’ta yapılacak törenle açıklanacak.
Biz de 90’lar Müzesi olarak bu süreçte bize destek olan sizlere çok çok teşekkür ediyoruz! Belirtmek isteriz ki bu blog hepimizin ortak geçmişi olan yılları birlikte hatırlamak ve tarihe kaydetmek amacıyla yola çıktı, dolayısıyla sizin bu projeye katılımınız ve desteğiniz olmadan bütün bunların pek bir anlamı olmazdı.
Hepinize tekrar teşekkürler!
90’lar Müzesi