Boris Yeltsin

Soğuk Savaş ABD ve SSCB demekti. SSCB ise 1980’leri zar zor çıkardı ve yeni onyılın başlarında daha fazla dayanamayıp kendini feshetti.

Atlaslarımızda, ansiklopedilerimizde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği için büyüklerimiz “Artık öyle bir şey yok” diyordu. Ancak artık öyle bir ülke olmamasına rağmen hep duyduğumuz ‘Sovyetler’ lafı aklımızı bulandırıyordu, ancak sonunda şunu anlamıştık: adı SSCB olan o dev ülke artık biraz daha küçüktü ve Rusya adını almıştı.

Fotoşop mu? Ne gerek var...

Ve artık çok komik bir de lideri vardı: Boris Yeltsin. Komik suratlı, iri yarı ve sempatik bu adamın kaderin ağlarını örmesi sonucu 1991 yılında Rusya başkanı oldu. Gorbaçov’a yönelik darbe girişimini engelleyerek inanılmaz bir popülariteye kavuşan (ve başkan olan) Yeltsin, sırf deli olduğu için bundan sadece iki sene sonra siyasi bir kriz esnasında kendi hükümet binalarından birini orduya bombalatmış ve ne kadar sıradışı bir lider olacağının sinyalini vermişti.

Yıllar yılları izledi, Yeltsin 1999 yılının son ayının son gününe kadar Rusya başkanı olarak kaldı. Yeltsin bu 9 yıl boyunca gündemdeydi. Ancak Yeltsin, televizyonlarımıza aldığı kararlardan çok attığı ve attırdığı kahkahalar sebebiyle taşınıyordu. En ufak fırsatta dans ediyor, bütün dünyanın izlediği törenlere sarhoş katılmakta bir beis görmüyor, saygı duruşunda dengesini kaybediyor, Bill Clinton’u kahkahalara boğuyor, kadın milletvekillerini kameraların önünde elliyordu.

Soğuk Savaş yılları henüz taze olduğu için çift kutuplu dünya düzeni alışkanlıkları tamamen terk edilmemişti. Bu sebeple Yeltsin, Bill Clinton ile sık sık görüşüyor, ekranlarımıza birlikte konuk oluyor ve bu görüşmeler hafızalarımıza komik görüntülerle kazınıyordu. Belki de Clinton’ın bu kadar keyifli olmasının sebebi, ezeli rakibi Rusya belki de tarihinin en kötü yıllarını yaşarken ABD’nin Körfez Savaşı ertesinde altın çağını yaşamasıydı.

Boris Yeltsin ve kankası Bill Clinton.

Yeltsin dönemi Rus halkı için büyük oranda kabus yıllarıydı. Şok terapiyle komünizm büyük bir hızla terk edildi, kapitalizme geçiş bir oldu bittiye getirilmeye çalışıldı. Bu yöntem işe yaramadığı için de Rusya daha büyük bir batağa saplandı. Büyük mali krizler halka büyük fakirlik olarak yansıdı, dış yardımlar da manipülasyona açık hükümet çevresindeki oligarklar, hatta Yeltsin’in ailesi tarafından cebe atıldı.

Yeltsin 31 Aralık 1999’da görevi bırakırken sahneye 2000’lere damgasını vuracak olan Vladimir Putin çıkıyordu. Yeltsin yılları Rus halkı tarafından acı ile hatırlanacak olsa da, sert ve ciddi Sovyet lideri imajını yerle bir eden Yeltsin dünyanın geri kalanı tarafından akşam haberlerindeki eğlenceli adam olarak anımsanacaktı.

This entry was posted in Gündelik Hayat and tagged , , , , . Bookmark the permalink.

1 Response to Boris Yeltsin

  1. Pingback: Körfez Savaşı | 90'lar Müzesi

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s