İşte karşınızda orta sınıfın standartlarını alt üst eden, oyun oynadığımız sokaklara yeni bir soluk getiren, mahalledeki her çocuğun gönlünde yatan aslan, sıradışı Fiat Tempra.
Tempra’nın o yıllarda nasıl güzelliğiyle fırtınalar kopardığını 2010 yılında anlamak güç. Ancak 1990 yılında piyasaya sürülen bu Fiat modeli, orta/alt-orta sınıf için erişilmez bir nesneydi. Orta sınıf otomobiller Fiat Tempra ve diğerleri olarak ayrılıyordu, sadece şanslı insanlar Tempra kullanabiliyordu. Spring, Broadway, Flash, Corolla veya Taunus gibi modellerin aksine mahallede fazla Fiat Tempra bulunmazdı, ve herkes de Tempra’nın kimin olduğunu bilirdi.
Tempra’nın ilk dikkat çekici özelliği yüksek arka bölümüydü. Şimdi bakınca yüksek ve kısa olan bagaj kapağı orantısız gelse de bundan 20 yıl önce tasarıma hareket katan bir detaymış demek ki. Ancak hakkını vermek lazım, bu tasarım, aracın normalden alçak tabanıyla birleşince, 1990’ların aile otomobilleri ile kıyaslandığında Tempra’ya sportif bir görüntü veriyordu. Rakiplerinden daha iyi olan motor gücü, hız ve hızlanma değerleri de bu sportif görüntünün hakkını veriyordu. Tempra, diğerlerine hiç benzemiyordu.
Ancak Tempra’nın elindeki en büyük koz bu değildi. “Acaba bu araba kaç basıyor?” diye suratlarını sürücü camına dayayıp her arabanın sürat kadranını kontrol eden işsiz güçsüz çocukları gafil avlayan bir sürprizi vardı Tempra’nın: dijital gösterge çerçevesi. Sanırım bu sayede Tempra çocukların kalbini ilk bakışta fethediyordu; bu araç besbelli geleceğe aitti. Sadece çağdışı araçlar hala sayıları takip eden ibrelerle uğraşırdı. Araç hareket halindeyken sürat dijital rakamlarla veriliyor, kilometre sayacı da yeşil parlak dijital rakamlarla çalışıyor, hatta klima ve kapılarla ilgili göstergeler bile analog sistemden uzak duruyordu.
Dediğimiz gibi Fiat Tempra çağının standartlarını yerle yeksan ediyordu. Şimdi çoğu otomobilde standart olmaması tahayyül dahi edilemeyecek olan ABS ve hava yastığı gibi sistemleri hayatımıza sokuyor, yarı otomatik değil, tam otomatik klimasıyla da rakiplerine birer mesaj yolluyordu.
Fiat Tempra, hayranlarının aklına kazınmış, çoğumuzun ise bir bakışta hatırlayabileceği reklamıyla (Babam öyle diyo!) piyasaya fırtına gibi girdi. 90’ların başında yakaladığı çıkış, onyılın ortasından sonra hızını kaybettiyse de Tempra Türkiye’de 1996, dünyada ise 1998 yılına kadar üretimine devam etti. 6 sene Türkiye’de üretilen ve montaj da olsa Türk otomobil sektörünün incilerinden olan Fiat Tempra, halen 90’larda yarattığı kült ve kazandığı hayranlar ile ikinci el pazarında ilgi görmeye devam ediyor.
Bizimde ilk arabamız tempraydı beyaz, ben hala beğeniorum tipi süperdi bence
Pingback: Majorette & Matchbox | 90'lar Müzesi
Tempra Fiat’ın en değerli arabalarından bence herkes elektronik göstergelerin arızalarından yakınıyor ama,o eskidenmiş artık az maliyete tamir ediliyor.
türkiyenin mersedesidir . kullanıyorum çok memnunum hiç bir arabaya deyişmem . sadece parca bulmakta zorlanıyorum . teşekkürler .
O zamanlar çok lükstü tabi, ama şimdi bile bir asaleti var. Şu andaki arabamız ve babam satmak istiyor ama ben izin vermiyorum. 🙂
Bizde Bunun biraz daha küçüğü Tipo vardı. 1.4 SX di.Dijital kadran bizimkindede vardı ve gayet süperdi o zamanlar.
Bizim de sanırım 2. arabamızdı ama bunun gibi Sedan değildi. Station Wagon hali vardı ki daha bir havalıydı o 🙂
Ah bu tempra’larda az doğumgünlerine gidilmedi…
1993 yılında o dönemki en alt modeli olan “sx” 125.868.000 tl’ye satılırken, en üst modeli “2.0 i.e. ac”, neredeyse “sx”in iki katı fiyatına; yani 203.028.000 tl’ye satılmış olan italyan aygırı. bu yüzden de herkesin ulaşamadığı bir efsane olarak akıllarda yer etmişti.
mükemmel bir özgünlükte tasarlanmış dijital göstergeleri ise -özellikle geceleri- bugün bile dudak uçuklatacak cinstendir. en üst modeli olan 2.0 i.e.’lerin donanımı ise hala bir çok otomobilde bir arada bulunmamaktadır.
Pingback: Renault 9 Spring & Broadway | 90'lar Müzesi
Pingback: Lada Samara | 90'lar Müzesi
toyota corallayla ilgili yazı da bekliyoruz. ilk çıktığında aklımızı alıp temprayı tahtından etmedi mi bu yerli mi yerli japon arabamız.. ya da ford escort.. her ailenin hayali..
tabi mazda 323 hb’yi de unutmamak lazım
Şu arabanın 90’larda ki havasına şu an hiç bi otomobil sahip değil. Hiç biri artık bizi o kadar etkileyemez. Camına yapışıp içine baktırmaz. Ama bunu Tempra zamanında yaptı evet. Ona ulaşmak çoğu kişi için hayal ya da hayal ötesiydi. Yüksek arka kısmı, dijital göstergeleri, kadife koltukları, otomatik camlarıyla o harika bir otomobildi.
tempra en kral otomobil