Hugo

1990’larda bilgisayar oynamak isteyen çocuk çok, bilgisayar ise azdı. Bu drama kayıtsız kalamayan Finlandiya da düşündü taşındı ve bu duruma şöyle bir çare buldu: Madem televizyon hiç olmadığı kadar yaygındı, o halde çocuklara televizyondan bilgisayar oyunu oynatılabilirdi. Bir çocuk telefon aracılığıyla programa bağlanır, klavye yerine telefonunun tuşlarıyla Hugo’yu yönlendirir, diğer çocuklar da … izlerdi.

"Şimdi nereye çufçufluyoruz?"

1991’de ortaya çıkan Hugo, birkaç yıl içinde bir çok ülkeye sıçradı ve ülkemize de uğradı. Dünyanın ilk popüler interaktif çocuk televizyon programı olan Hugo, Tolga Gariboğlu’nun yapımcılığı ve sunuculuğuyla 1995 yılında Show TV’de ekranlara gelmeye başladı.

0 900’lü hatlarla tanıştığımız yıllardı, bu numaraların nice ailelerin ocağına incir ağacı diktiği sürekli anlatılırdı. İşte bu tarz bir numarayı arayarak katıldığımız Hugo’yu çeşitli maceralarda telefonumuzun 2, 4 ve 6 tuşlarıyla sağa sola veya yukarı yönlendirirdik. Artık telefon hatlarında yaşanan gecikmelerden mi, yoksa ne yaptığını bilmeyen çocukların beceriksizliğinden mi bilinmez, Hugo en basit engellere takılır, kayaların altında kalır, uçurumlardan fırlar giderdi. Yarışmacılar “Tolga abi ben basıyorum basıyorum Hugo gitmiyor!” diye sızlanadursun, izleyicilerin bazıları çocuklara acır, bazıları da onları beceriksizlikle suçlardı.

Cadı Sila Hugo ve ailesine gün yüzü göstermiyordu.

Bilgisayar oyunu oynamanın en ilkel yolu olan bu oyunun hikayesine göre Hugo’nun karısı Hugolina ve birbirinden çirkin üç çocuğu, bu fare-gnome karışımı aileye kafayı takmış Cadı Sila tarafından kaçırılır ve Hugo da canından çok sevdiği ailesini kurtarmak için çeşitli maceralara atılırdı.

Bu maceralar oyunun bölümlerini oluştururdu. Orijinal oyunda Hugo tren yolu, kayaların üzerine üzerine yuvarlandığı bir dağ patikası, orman, karda kaymak filan derken Cadı Sila’nın karargahına varıyor ancak iş böyle bitmiyordu. Telefon hatlarındaki gecikmelere, canlı yayın heyecanına, Tolga Abi’nin “iki iki iki … altı altı altı.. ALTII!!!” şeklindeki daha fena heyecan yaptırmalarına karşın son aşamaya varmayı başarabilen çocukları bir de ufak bir bilmece bekliyordu. “Bul karayı al parayı” etabını da geçen parlak zihinler Cadı Sila’yı yeniyor, Hugolina ve çocukları kurtarıyorlardı.

Hugo'nun en büyük kankası Tolga Abi'ydi.

Hugo’nun Türk televizyonculuğunun en unutulmaz anlarından birine de sahne olduğu rivayet edilir bir de. Bu hikayeye göre “Nasıl olsa çocuk programı…” denmiş ve canlı yayının en büyük tehlikeleri göz ardı edilmişti Hugo’da. Hugo oynarken hata yapıp yanan bir çocuk, suçun kendisinde olduğuna ikna olmamış ve içindeki adalet duygusunun peşinden giderek canlı yayında “Hugo’nun a… k…” demişti, neye uğradığını şaşırdan Tolga Abi ise ancak “Aa ne kadar ayıp, Tolga Abi çok üzülür böyle konuşursan” diyebilmiş, çocuk da “Tolga Abi’nin de a… k…” diyerek programı efsane bir biçimde protesto etmişti. Bu hikayenin gerçekliği bugün tartışılır durumda, ancak gerçek olduğu kanıtlanamadığı gibi gerçek olmadığı da kanıtlanamadığından, çoğu kişi gibi biz de inanmayı tercih ediyoruz.

Bilgisayarların evlere girmeye başlaması ve her çocuğun istediği oyunu istediği oyunu istediği an oynayabilmesiyle Hugo popülaritesini kaybetmeye başladı. Ancak yine de yurdumuzdaki varlığını yıllarca sürdürdü. Birçok televizyon kanalını dolaşan Hugo, yeri geldi yurdumuzda bölücülük yapmakla bile suçlandı, ancak 90’lar çocukları kendisini ve çirkin ailesini asla unutmadı.

"Tık tık tık!.. Bu son şansın dostum, dikkatli ol."

This entry was posted in Televizyon and tagged , , . Bookmark the permalink.

16 Responses to Hugo

  1. Ezgi S. says:

    bir de buna benzer telefonla oynanan “ezergeçerus, tükürükus” vs. komik adlı dinazor/yaratıkımsı bir şeylerin olduğu bir oyun vardı, show tvde sanki… çok severdim küçükken ama bu kadar kalmış aklımda…

  2. Erhan says:

    Bi gün çok büyük hevesle formu doldurup postaya verdik babamla beraber bizi arıycaklardı,diye ama aramadılar 😀 300 bin boşa gitti 😀

  3. koridot says:

    çiçek dilligil sunuyordu o programı.gazetelerden biri ‘çiçek abla’nın imzalı fotoğrafını bile vermişti.pisagor,kafakoparanus,ezergeçerus,tükürikus filan vardı.çok sevimliydi hakkaten

  4. koridot says:

    bi de çiçek abla henüz mükü değildi incecikti bi kızdı:)bu arada çılgın bedişi farklı bir arkadaşla her izleyişimizde arkadaş müthiş bir yorum yapmış edasıyla aslında bedişin annesini oynayan kadının GERÇEK HAYATTA bedişle yaşıt olduğunu söylerdi,şaşırdığımız şeyler ne komikti:)

  5. anderunial says:

    evet dinozorlu olanı ben de hatırlıyorum.ezergeçerus hala aklımda:) hatta benim birinci sınıf çantamda o dinozorların resmi vardı hey gidi günler:))

  6. anderunial says:

    bu hugo baslamadan ülkerin reklamı cıkardı bi ara.”akşama babacığım unutma ülker getir”.biz de bişi sanıp babadan bisküvi isterdik ehe çocuk aklı 😛

  7. ozgur says:

    dinozorlu olanın adı “dinozorus”. yine tolga abi’nin sunduğu “matrak futbol” vardı, olaf forvetsen diye bir karakter hatırlıyorum. oynanış itibariyle hugo benzeriydi. çeşitli oyunculara çalım atıp gol atmaya çalışıyorduk.

  8. 90larin Cocugu says:

    Hugo, Tolga Abi’nin dev ekranina vurunca, bizim televizyona vuruyor zannederdim. 6 yasindaydim. 🙂

    Cok guzel gunlerdi, Geri dönmek isteyecegim 1. zaman araligi.

  9. Ayrıca benim bir abim o zamanlar hugo da belli bir para karşılığı canlı yayın konuğu (şimdiki seda sayan yancıları) olarak programa gitmiş nedenini tam hatırlamasam da Tolga abi’yi dövmeye kalkmıştı zorla dışarı çıkarılmıştı. ne zaman anlatsa küfürlü bir şekilde “hugo’yu çok fena dövecektim tutmasalardı” der durur. Tolgayı hala hugo sanması da enterasandır 😀

  10. Pingback: Street Fighter | 90'lar Müzesi

  11. Gamze says:

    Uzaylı Zekiye’de çok güzeldi . Onu da ekleseniz 🙂

  12. SÜPER 🙂 TÜKÜRÜKUS:)

  13. melod,i says:

    ya ben hugoya canlı yayınna çıktım orda muhteşem seyler oldu keske yine o keyifli günüme gidebilsem

  14. Sanırım başka bir kanalda galiba Tgrt yada Flash’ta yayınlanmıştı,adı neydi hani hazine avcısı gibi bir şeydi bir etabın sonunda helikopterle geçiliyordu ve stüdyosunda Lc Waikiki maymunu peluşu vardı.Adını bilen varsa lütfen yazar mı?

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s