Bir lisan, bir insan, malum. Ancak yabancı bir dil öğrenmenin avantajlarından biri de o dildeki şarkıları rahat rahat, sallamadan, ne anlama geldiğini bilerek söyleyebilmek. Ancak yaş küçükken, İngilizce ile olan ilişkimiz Anne, Adam gibi kafa karıştırıcı isimlere takılıp ‘hello’ ve ‘thank you’dan öte geçemiyor diye susup oturacak, sağda solda duyduğumuz dile takılan şarkıları söylemeyecek değildik.
Biz de, elimiz mahkum, başladık uydurmaya…
Topraklarımıza iyiden iyiye nüfuz etmeye başlayan ecnebi şarkılar genellikle İngilizce ağırlıklı olduğu için bu deformasyondan en büyük payı da İngilizce aldı. Aceskoo tu sey ay lav yu (I Just Called To Say I Love You – I love you’nun ne anlama geldiğini biliyorduk çok şükür…), Ya ma haa, ya ma sooool (You’re My Heart, You’re My Soul) gibi şarkıları “İngilizce bu” demeden dillere pelesenk etmesini bildik.
Gerçi ha İngilizce’ymiş, ha başka bir dilmiş biz sallamaya hazır azimli gençler için pek fark etmiyordu. İngilizce’nin yanında İtalyanca, İspanyolca hitler de birkaç ufak değişiklikle bizim söyleyebileceğimiz bir hal alıyorlardı. 90’ların sonunda ortaya çıkan Ricky Martin ve hit şarkısı Maria’ya bir göz atalım;
Önce:
“Un, dos, tres! un pasito pa’delante, Maria
Un, dos, tres! Un pasito pa’atras”
Sonra:
“Un, dos, tres! Olmaz ki toparlan be Maria
Un, dos, tres! Olmaz ki toparlan, yeppa!”
Gelin görün ki bu sallamalarımızdan bazı Türkçe şarkılar da nasibini aldı. Bunların başında ise çeşitli sebeplerden dolayı Yonca Evcimik şarkıları geliyordu. Oldukça hızlı söylenen ve şarkı boyunca da git gide hızlanan nakaratı ile Bandıra Bandıra’yı söylemeye çocukların nefesi yetmiyordu – veya dili dönmüyordu. Aynı şekilde 8:15 Vapuru adlı şarkısında hoşlandığı çocuğun ‘kuzuları yakmasını’ isteyen Yonca Evcimik’e anlam veremeyen 90’lar çocukları, Yaşasın Kötülük adlı şarkının nakaratında da ayrı bir bozgun yaşıyordu…
Yabancı dilde şarkı söyleme aşkımız sanatçıların piyasaya sürdüğü şarkılarla sınırlı kalmadı. Çeşitli dizi ve çizgi filmlerin jenerikleri de bu terörden nasibini alıyordu, “Doktor pavır rencııırs” veya “vataşiva kendiii… idori otti di iritto, totti de kamaşşini… vaneste, vaneste, vaneste kendiii…” gibi.
Fakat tabii ki bu uydurulan şarkıların yıldızı da o zamanlar mütemadiyen fırtınalar estiren Michael Jackson’du. Her hitiyle bütün dünyanın aklını alan rahmetli ülkemizi de esgeçmemişti. They Don’t Really Care About Us ve Smooth Criminal gibi şarkıların ateşi bizi de kavurmuş, ülkemizin göklerinde “Ona vana seyden, diro meri keri baaras” veya “Eni vici vokke, eni vici vokke, ayu okkeyeni!” şeklinde yankılanmıştı…
Sustu haykıran şehir, “tonguçlar” havalandı… (Levent Yüksel – Beni Bırakın)
Son kuşlar dediğini sonradan farketmiştim.
Ya tonguç yine iyimiş, ben onu “dolmuşlar havalandı” sanıyordum:):):)
“larda” yüzen al sancaaak
:DD süpper
Aşka çıldırdım
“Döllendim” durdum
Yandım kavruldum
Aşkın Nur Yengi’den hoş bir kuple
“Ayran buyurun ayran buyurun ayran buyuruuun.”Aşkta çıldırdım dönendim durdum yandım kavruldum-Ay inanmıyorum Aşkın Nur Yengi
benceyse “dolmuşlar” havalandı Beni Bırakın’da. bu arada 90’ları sosyo-kültürel olarak daha yoğun yaşamış ablamın lise zamanında paylaştığı şunlar mevcuttur:
“yorganı örtsene Orhan” – “you’re gonna have to hold on” (The Cranberries – Ridiculous Thoughts)
“Mis süt içtim lağım taştı a-ğaa” – “bi sounkouroun lou la donkégna ah ah” (Morykante – Yeke Yeke – ki hakkaten ÇÜŞ hiç alakası yok)
sezen aksuya hiç değinilmemiş, sanırım ona bi yazı dizisi gerekebilir 🙂
bkz: oh oh şarkısı ve bilimum sesi değiştikten sonra söylediği şarkılar
Sezen Aksu 90larda hayatimiza girmedi,90larda yildizi sonmedi de ama haklisiniz 90larda her cocugun ilk ogrendigi sarki sezen aksu sarkisiydi e tabi bir de secim sarkilari var…
ol datçıvanz’ı es geçmemek lazım 😀 çizgi filmlerden ise tiineyç mütınt ninca törtıls’ı tek geçerim (hala da doğru sözleri bilmem, iyi mi… ivıl zene hafşırs?? törtıl pavır!)
Hahaha onu nasil unuttuk yaa oooooo datcivants ifiyali beybiii ifoyuvaaa
Heroes in a half shell
kentaşdis!
Kucukken lakabim Nicky Martin’di 🙂
90’ların sonunda doğan çocuklar da bundan nasibini almıştır:
”hey seksi leydi,o bacaklar neydi” (Shaggy-Hey Sexy Lady)
”du yor taksi kamslipiandır” (Britney Spears-Toxic)
”yor may lava sidikli mustafa” (Helena Paparizou-My Number One)
bir de İstiklal Marşı var tabi.
lady deme bana
ismin neydi diye sorma
gel bir dans edelim senle
dağlarda kırlarda bayırda haha:D
1) Şirinleri izledikten sonra her pazar sabahı Belgrad ormanında şirinleri aramak ..
Sebep uslu bir çocuk olursan bie gün sende şirinleri görebilirsin :))
2) evrı badi batçu pipoowww :)) ve bu müzik eşliğinde evde kıyamet:))
3) YAA hatırlıyorum da SHE MAN!!
Pingback: Lambada | 90'lar Müzesi
“Transformers; robots in disguise”‘ı yıllarca transformers: optimus prime diye söyleyip durdum :))
hala dogrusunu anlamadıgım “ii ey sıports tı ni geym” 😀
Transformers rakstedi bibap
tin eyç muntant ninja turtles, is a berry hapşı… turtle power
🙂 kahkaha
sulugözü ağzıma atıp zorla gözümü yaşartmaya çalışırdım..kurallara uymam gerek sonuçta! o gözler yaşaracak!
sporcu kartları vardı.kız başıma tomarla sporcu kartlarıyla dolaşırdım.ütmek,ütülmek…
ah bir baksa kuzuları yaksa 😀 yemin ediyorum kendimi tek sanıyordum çok mutlu oldum şu an 😀