Eşkıya

“Birini bilirem. Adı Baran’dı.”

Bu sözler bizim de İstanbul’un arka sokaklarının şiddetli hayatlarına bir saygı duruşu olan Eşkıya’yla olan ilişkimizi özetler nitelikte. Yavuz Turgul-Şener Şen birlikteliğinin altın meyvesi Eşkıya 1996’da vizyona girdiğinde öncelikle gözleri yaşarttı, sonra aklını kaybetmek üzere olan Türk toplumuna kusursuz bir şekilde ayna tuttu, bununla kalmayıp bir de Türk sinemasını ayağa kaldırdı.

Eşkıya’nın ön plandaki hikayesi, Baran (Şener Şen) adlı eşkıyanın, hapiste geçirdiği 35 yıldan sonra kendini ihbar eden Berfo (Kamuran Usluer) ve Berfo ile zorla evlendirilen eski sevdiceği Keje’yi (Sermin Şen) bularak eski defterleri kapama çabasıdır.  Continue reading

Posted in Gündelik Hayat, Televizyon | Tagged , | 5 Comments

Little Babies

90'lar Müzesi'nden cürektar Little Babies pozları.

Bu yazı ne zamandır bekliyordu sevgili müzeseverler, çünkü 2010’larda yaşıyoruz artık, bizim için Google’da görseli bulunamayan herhangi bir canlı yahut ürün, aslında hiç bir zaman varolmamışa eşdeğer. Ve internetin günlük rutinimize yavaş yavaş dahil olduğu yıllardan bugüne ulaşmayı başaramamış bir ticari nesne, Google’ın süzgecinden de kaçabiliyor. O yüzden yazımızın konusu bebekleri tedarik edene kadar hayli zorlandık ama sonunda muvaffak olduk. Nacizane yazımız ve kendi ellerimizle sizler için çektiğimiz resimler sayesinde bundan sonra arama çubuğuna ‘little babies intertoy’ yazdığında kimse bizler gibi boynu bükük kalmayacak, mutluyuz, gururluyuz!

Continue reading

Posted in Oyuncaklar | Tagged , , | 9 Comments

90’larda Bir Pazar Günü

Bir günü güzel yapan şeyin o günün değil, ertesi gününün tatil olması olduğunu daha küçükken anlamıştık biz. Bu sebeple tatil olmasına rağmen pazar günleri, bir ilkokul çocuğu için bile, özellikle akşam saatlerine doğru kasvet demekti.

90'larda bir pazar sabahı...

90’lar çocuğunun pazar günü öyle pek de sıkıcı başlamazdı. Hafta içi okul varken bir türlü uyanmayan çocuk Allah’ın emri olarak pazar sabahı ev ahalisinden saatler önce ayağa dikilir, Star 1’in yayınladığı bilumum çizgi film ile haşır neşir olurdu. Voltron’du, Ninja Kaplumbağalar‘dı, Transformers’tı, Looney Tunes’du derken envai çeşit kanalda izlenebildiği kadar çizgi film izlenirdi büyükler kalkmadan.Yattığımız yerden, hava serinse ve odamızda televizyon bulunacak kadar şanslıysak yatağımızdan çıkmadan yorganın altından biri bitip diğeri başlayan çizgi filmler karşısında yeni televizyon kanallarımıza teslim olurduk saatlerce. Continue reading

Posted in Gündelik Hayat | Tagged , , , , | 12 Comments

Grup Vitamin

90’lar Müzesi, bu yazının oluşumuna katkıda bulunan Tarık Furkan Güven, Umut Tetik, Fatih Özkan, Selda Yüksel Köylü ve Canset Birgül adlı müzeseverlere teşekkürlerini sunar…

90’larda bir aralar, mahallemizde oturan üniversite öğrencisi abi profiline pek yakın dört genç adamın şarkılarıyla kahkahalara hapsolurduk, hatırlar mısınız? Kendilerine Vitamin ismini yakıştıran bu topluluk isimleriyle gayet ilişkili bir biçimde ruhumuzu dinçleştirip gençleştirirken, sebep olduğu kahkahalarla ömrümüze yabana atılmayacak bir süre kazandırmıştı. Şarkılarının çoğu var olan yerli veya yabancı şarkıların parodilerinden oluşan Grup Vitamin sayesinde birçoğumuz Ice Ice Baby’yi bilmeden Cezmi’yi, Hit The Road Jack hiç dinlemeden Şimdi N’olcek’i bilir olmuştuk.

"Bol haşhaş, bol kokain..."

Grup Vitamin, rahmetli Gökhan Semiz liderliğindeki bir grup konservatuar öğrencisi gencin kantin masasında yaptıkları geyikleri insanlarla paylaşma güdüsünden ortaya çıkmıştır. Hayatının hiçbir evresinde mizahın eksik olmadığı ve ömrünün kalan kısmında ondan kopmaya hiç de niyeti olmayan Gökhan, kendi kafasına yakın insanlarla birlikte bir grup kurmuş ve 1991 yılında bu grup pek çoğumuzun hayatında çok ayrı bir yeri olan Bol Vitamin albümünü çıkarmıştır. Continue reading

Posted in Müzik | Tagged | 4 Comments

17 Ağustos 1999

90’lar bahane. Amaç aslında 17 Ağustos sonrasını hatırlayarak 12 yıl arayla yaşanan 2 depreme aynı ülkenin verdiği tepkilere bir göz atmak. Aslında bu doğrudan 2000’ler boyunca yaşadığımız değişikliklere ayna tutacağından bir “2000’ler Müzesi” konusu olurdu belki ama, bu seferlik bir istisna olsun.

Bundan 12 yıl önce yaşadığımız 7.5’lik Gölcük depremi, hem Türkiye’nin, hem de dünyanın son yıllarda yaşadığı en büyük felaketlerden biriydi. Ve biz bu büyük felaket karşısında bile akıl sağlığımızı korumayı çok daha iyi becermiştik milletçe. Continue reading

Posted in Gündelik Hayat, Siyaset | 3 Comments

Satanizm

Aslında bu gazete manşeti her şeyi açıklıyor: amacımız 90’ların sonunda ülkemize uğrayan ve maalesef masum canlar da alan satanizm furyasının kurbanlarına veya anılarına saygısızlık etmeden yalnızca o yıllarda Türkiye’de oluşan paniği tarihe not düşmek.

Türkiye satanizm ‘modasıyla’ 1990’ların sonunda, daha kesin olmak gerekirse de 1998’de tanıştı. İki gencin intiharı nereden çıktığı belli olmayan iddialarla oldu bittiye getirilerek “satanist” bir eylem olarak damgalanmış ve akabinde Türk halkına çocuklarını bu musibetten korumaları telkin edilmişti… Continue reading

Posted in Gündelik Hayat | Tagged , , | 1 Comment

Street Fighter

Hatırlarsınız, doksanlı yıllarda – özellikle başlarında çocukların evinde bilgisayar olması ortadirek için görece nadir bir durumdu. Buna rağmen yine de gerçek boyuttan sanal boyuta taşınan oyunlarımız Game Boy, Megadrive, televizyondan oynayabildiğimiz Hugo, yer yer Amiga ve çokça Atari salonlarındaki muazzam seçkiden oluşuyordu.

Blanka'yla şaka olmazdı...

Fame City‘den sonra belki de 90’lar çocuklarının zamanını en çok harcadığı, gündüzü geceye çeviren bu platformlarda Kick Off gibi futbol başyapıtlarını, Nick Fury ve Punisher’in beraber suç dünyasını bitirmeye çalıştıkları “ilerlemeli” dövüş oyunlarını ve doksanlar oyun piyasasının belkemiği Street Fighter serisi gibi düello tarzı oyunları bulmak mümkündü. Continue reading

Posted in Bilgisayar, Gündelik Hayat | Tagged , , | 6 Comments