Tamagotchi

1. Japonya bölünmez laik bir cumhuriyettir. Başkenti Tokyo’dur.
2. Mükemmel robotu yapana kadar Japon halkına rahat yoktur.

Hepimizin bildiği gibi Japonya’nın anayasası aşağı yukarı böyle bir şey. O yüzden Japon dostlarımız, robot familyasının bu küçük, primitif üyelerine kendilerini bu kadar kaptırmış olabilirler. Peki neden dünyanın geri kalanı da menşei Japonya olan bu çılgınlığa kapıldı?

Bir piksel göz, iki piksel ağız. İşte karşınızda modern dünyanın evcil hayvanı.

Bu sorunun cevabı aslında basit. 90’larda çoğu alanda olduğu gibi insanın kendi ürettiği teknolojiden büyülenmesiydi Tamagotchi’nin bu devasa popülaritesinin sebebi. Öyle ya, 1990’lara gelmiştik, binyılı kapatmamıza şunun şurasında ne kalmıştı, teknoloji almış başını gitmişti, bilgisayarlar neler neler yapıyorlardı, robotların eli kulağında, her an hayatımıza girebilirlerdi.

Şartlar böyleyken evcil hayvanlarımız hala büyümesi aylar süren, acıkınca sahibini rahatsız eden, tüy döken, tuvaletini evin içine yapan, hatta tuvaletini yapan ilkel varlıklar mı olacaktı?

Tabii ki hayır. Japon bilim adamları bu soruna da bir çare bulmakta gecikmedi. Bu yumurta şeklindeki üç tuşlu aparat büyük bir hızla hayatımıza girdi. Bütün dünya bu furyaya hazırlıksız yakalanmıştı. Neredeyse hiçbir dünya ulusu buna karşı koyamadı.

Kutusundan çıkardıktan sonra bir hayat öpücüğüyle dünyaya getirdiğimiz tamagotchimiz zamanla yumurtadan çıkıyor, top gibi rezalet bir şekle bürünüyor, fakat zaman geçtikçe büyüyor, serpiliyor, gelişiyordu. Acıkıyor, oyun oynuyor, ilgi istiyor, bunları bağırarak dile getiriyor, ilgilenmezseniz de maalesef ölüyordu. Hem de sonsuza dek…

Tamagotchi mezarlığı.

En azından orijinallerinde mevcut olan bu geri alınamamazlık belki de onları bu kadar değerli, ve dolayısıyla popüler yapan unsurdu. Çocuklar (Japonya’da ise koca koca adamlar) para vererek alınan bu plastik parçasına bir isim veriyor, onları ceplerinde taşıyor, okula (Japonya’da ise işe) götürüyor, öğretmen derste (Japonya’da ise patron toplantıda) konuşurken çaktırmadan onu besliyor, ilgi ve şefkat göstererek mutlu etmeye çalışıyorlardı. Ve kaçınılmaz olarak … ortaya korkunç bir bağlanma çıkıyordu.

Bu ne idüğü belirsiz şekilsiz hayvanlarını kaybeden gençlerin içine düştüğü korkunç boşlukla mücadele edebilmek için oluşturdukları tamagotchi mezarlıkları ise durumun ne kadar vahim olduğunun en açık kanıtıydı. Bazı tamagotchi sahipleri, ölen tamagotchilerine o kadar bağlıydı ki, “Aman canım alt tarafı plastik bir ekran” diyemiyor, birbirinin aynısı olan bu seri üretim aparatlardan yeni bir tane alamıyor, eskisinin üzerine gül koklayamıyorlardı. Ancak tamagotchilerini de çöpe atamadıkları için onlara özel mezarlar yapıyor, sevgilerini oraya taşıyor, mutsuzluklarını da kalplerine gömüyorlardı.

90’ların çoğu geri zekalı furyası gibi tamagotchilerin de düşüşü yükselişi kadar hızlı oldu. Japonlar hevesini alınca biz de almış sayıldık ve taptığımız tamagotchileri ölmeden mezara koyduk.

Dünyada 70 milyondan fazla satan tamagotchi böylece aniden hayatımızdan çıkıp gitti ve muhabbet kuşları ve diğer analog hayvanlarımız rahat bir nefes aldı.

Tamagotchilerin düşüşü çabuk oldu...

This entry was posted in Gündelik Hayat, Oyuncaklar and tagged , , . Bookmark the permalink.

4 Responses to Tamagotchi

  1. Pingback: Muhabbet Kuşu | 90'lar Müzesi

  2. Pingback: Furby | 90'lar Müzesi

  3. Pingback: Muhabbet Kuşu | 90'lar Müzesi

  4. Didem says:

    hatırlıyorum, tam 500 hayvanlı kırmızı bir tamagochim vardı. annem okula götürmeme izin vermiyordu. “çalarlar” falan diyordu. onu okulda arkadaşlarıma gösteremeyişim içimde ukde kalmıştır. şimdi yeniden moda olsa alır, yanımdan da ayırmam herhalde. 🙂

Leave a comment