Araba Teypleri

Şu an iPod’unu tek bir hamleyle aracına bağlayıp on binlerce şarkıyı emrine amade bulabilen sevgili müzesever, nereden geldiğini unutma! “İyi de araba teypleri hala var” demeden önce dön bir arkana bak, bu rahata ulaşana kadar zamanında senin veya atalarının çektiği çileleri hatırla…

Bir kere arabada bir teybin varlığı bile meseleydi 90’larda, şimdi rekabet içinde dallanıp budaklanan otomotiv sektörü sayesinde en ucuz modellerde bile elinizle koymuş gibi bulabileceğiniz bir radyo/CD çalar her araçta standart değildi. Öyle ya, alıcılarından sağ dikiz aynasını esirgeyen Renault 9 Spring bir de teyp gibi bir şımarık burjuva lüksüyle mi uğraşacaktı?

Evet, o yıllardaki bir çok mütevazı orta sınıf arabada olduğu gibi, Spring’i eğer teyp opsiyonu olmadan alırsanız orta konsol korkunç bir boşlukla birlikte geliyor, imkanları kısıtlı ailelerin çocukları kendilerini “Böyle daha iyi ya, bir şeyler koyarız hem buraya…” diye kandırmak zorunda kalıyordu. Ancak müziksiz yolculuklar çok sıkıcı olabiliyordu ve bu kimsenin suçu değildi…

Teypsiz Renault 9 orta konsolundaki korkunç boşluk.

Fikrinizi değiştirirseniz arabanıza teyp taktırmak sonradan da yapabileceğiniz bir şeydi. Fakat teybe sahip olmakla iş bitmiyordu, bunu bir de hırsızlardan koruması vardı. Akşam eve gelip arabanızı park ettikten sonra (gerekirse geri vitese takıp alan yaratarak) kızaklı teybinizi yuvasından çıkarmanız, koltuğunuzun altına sıkıştırıp evinize götürmeniz gerekirdi. Yeterince çılgınsanız torpido gözünde de saklayabilir ve boş teyp yuvasını gören hırsızların “Nasıl olsa eve götürmüştür” diye akıl yürüteceğine güvenebilirdiniz.

Koca teybi taşımaya paydos, önünü alıp götürün yeter.

Bagajında altılı CD değiştirici olan arabalar Amerikan filmlerinde cirit atabilirdi ama bizim gözümüz yükseklerde değildi; teybimizin kaset yuvasına Tarkan’ın Ölürüm Sana kasetini yerleştirdik mi dünyalar bizim oluyordu. Teyp iyiydi hoştu ancak her akşam sök eve götür faslı baymaya başlamıştı. Araba teyplerinin standartlaşmaya başlamasıyla pratiklikten uzak bu sistem kademeli olarak terk edildi. Gelişen teknoloji derdimize deva oldu: kullanıcı dostu yeni nesil araba teyplerinin sadece ön kısmını çıkarmanız yetiyordu. Metalik gri gövde araca entegreydi ve siz kumanda panelini çıkarıp evinize götürdükten sonra hırsızlar gövdeyi çalmadan önce iki kere düşünüyordu.

Bu da üreticileri şu basit mantığa itti: madem tek parçayı söküp götürmek teybin değerini hırsızların gözünde sıfıra indiriyordu, söküp götürdüğümüz parçayı daha da küçültebilirdik o halde. Böylece çipli kartlı teypler türedi. Bu teypler kredi kartı boyutlarındaki özel bir kart ufak yuvasında takılı olduğu sürece çalışıyordu yalnızca, kartı cebinize atıp eve götürdünüz mü koskoca teybin bir değeri kalmıyordu. Artık teybiniz arabanızda olmasına rağmen geceleri rahat rahat uyuyabiliyordunuz.

Gel zaman git zaman bunlar da değişti, özellikle 2000’lerin başından itibaren otomobil teypleri konsola tamamen entegre, söküp götürmesi fiilen imkansız teknolojik birimler olmaya başladı. Buna ek olarak sadece CD çalan küstah teypler türedi. Bu kıl teypler, yılların emeği kaset arşivimizi işe yaramaz kıldı ve biz Atatürk şarkılı Çelik kasetlerimizi evden sonra arabada da dinleyemez olduk. Torbaya doldurulup bir kenara atılan kasetlerimiz birkaç yıl sonra çöpe atan annelerimizi suçlarken bu faktörü de unutmamak lazım aslında.

Yıllar yılları kovaladı, CD’lerle de yetinmez oldu, mp3 çalar kabul etmeye başladı ve teypler teknolojiye doymadı. Ve “Teybi arabada unuttum ya” diye panik halinde apar topar arabasına geri dönen adam da böylece tarihe karıştı…

This entry was posted in Gündelik Hayat and tagged , . Bookmark the permalink.

8 Responses to Araba Teypleri

  1. Reyhan says:

    Ahahha yine çok isabetli bir konu olmuş. Yalnız benim arabamda hala kasetçalar var ve işin kötüsü kaset yok:)) Bu yazının altına şu benim postu da ekleyelim de tam olsun:))) http://alisverisdanismani.blogspot.com/2011/06/arabada-dinle-bangir-bangir-seden-gurel.html

  2. Çekme kasetlerimizde eksik olmazdı içlerinde.

  3. Cem Bartun says:

    Flaş disklisi, mp3 – cd çalarlı teyplerden önce sadece radyo/kaset çalar otomobil teypleri vardı evet.Ve teyp diyip geçmemek lazım ki araba alırken çoğu kez teyp arabanın fiyatına dahil edilmezdi. Böyle kaç araba pazarlığı bozuldu, küçük yüreğime ateş düştü anlatamam.

  4. omer akyol says:

    90lar müzesinden gene muhteşem bir yazı. Yalnız tam benlik olmuş bu yazı. Reno Springimiz vardı ve ön tarafı çıkmalı teybimiz vardı. Ama o çıkmalı kısım genelde evde unutulduğundan teybi sanki hırsız çalmışçasına yada hiç olmamış gibi müziksiz geçti çoğu yolculuk.

  5. okulbahane says:

    Merhaba,ben 11 yaşındayım ve Okul Bahane bloğu ile Yaşam Hobileri’nin sahibiyim.İşte adresleri;

    * http://okulbahane.wordpress.com/
    * http://yasamhobileri.blogcu.com/

    Ben de B.Ö 2011’e katılmıştım,yaşım yetmiyordu ama 😀 Belki oradan tanırsınız,hobi blogları kategorisinde Yaşam Hobileri ile yarışmıştım!Hatta oy da vermiştim size,lafı çok uzattım.Size iyi bloglar! (Çok güzel yazdığınızı da eklemeliyim 😉 )

  6. ugur says:

    ilk teyp çalındığından babam çok üzülmüştü kaç para vermiştik alete. sonra sordu soruşturdu öğrendi ki bi yerde “hala neresi bilmem” ucuz teyp satılıyormuş. büyük ihtimalle çalıntı teypleri elden çıkardıkları pazar gibi bir yer. gitti, unutmuyorum, 2 şişe 2lt kola parasına teyp aldı. onu aldıktan sonra hırsızdan çok ilk teyp için kendisinden onca para isteyen dükkana kızmıştı. ondan sonra çok teybimiz çalındı 5 tane felan. babam hiç dert etmedi hep gidip yenisini aldı.
    yıllar sonra arabamda teyp yerine bende mpc radio transmitter kullanıyorum 🙂

  7. okulbahane says:

    Eklemeliyim ki,uzay çağı hiç de uzak değil,yakında PC 3000’ler filan çıkar 😀

  8. huysuzkuzu says:

    ahh bizim şahinde de vardı tamamıyla sokulenlerden, hatta tutup çekerken kulbunu kırdım diye sağlam azar yemiştim babamdan 🙂 şimdiki arabamızda kasetçalarlı gerçi, evdeki tarkan kasetlerini götüreyim ben arabaya 😀

Leave a comment