Doktor Erol Bey

Erol Köse hayatımıza 80’lerin ikinci yarısında, Komedi Dans Üçlüsü ile girdi.

Ortada Erol Köse ile meşhur Komedi Dans Üçlüsü.

‘Komedi Dans Üçlüsü nedir?’ derseniz, zannedilenin aksine kendileri pek şarkı söylemeyen, potburi eşliğinde inanılmaz komik canlandırmalarla televizyona yeni yeni kanı ısınmış halkımızı eğlendiren bir üçlüydü. Komedi Dans Üçlüsü’nün birbirinden esprili  skeçleri ile evlerimize konuk olduğu dönemleri anımsamak isteyenlere link verebilmeyi dilerdik ama malumunuz Türkiye’de youtube erişimi yılan hikayesi, o yüzden meşhur siteye ulaşabilenlere tavsiyemiz arama bölümüne komedi dans üçlüsü yazarak keyfini çıkarmaları. Ulaşamayanlar için ise şu nacizane video bir girizgah olur diye umuyoruz.

Ali rolünde Erol Köse...

Komedi Dans Üçlüsü skeçlerle yetinmedi, Ali Veli Deli adlı filmle sinemalarda da fırtına gibi esti. ‘Skeçleri art arda dizip arada bir iki kelime de edersek film olur sonuçta, başka neye film denir ki?’ önkabulü ile çekilmiş film zamanında büyük sükse yaptı mı tartışılır, ancak üniversite yıllarında başladığı ışıltılı şov dünyasını Erol Köse beklenenden erken terk etti ve 90’ların gelişiyle prodüktörlüğe terfi etti.

Deniz Arcak, Atilla Taş, Nihat Doğan, Ayna gibi cevherleri keşfeden Erol Köse, kameranın arkasında kalmaya çok da dayanamadı ve uzman doktor kimliğini müzikal yeteneğiyle birleştirerek 1995 yılında bomba gibi bir albümle bize merhaba dedi: Dr. Erol Köse. Albümün hit şarkısı Doktor Erol Bey‘e çektiği cesur klibiyle de Kral TV ve muadillerine bomba gibi düştü, ‘şakaysa hiç komik değil, gerçekse çok komik’ akımının öncülerinden oldu.

Doktor Erol Bey rolü için dikdörtgen bir saç kesimi tercih edilmişti.

Öncelikle şarkı büyük ihtimal Erol Köse’nin bir yerlerde Ice Mc-It’s a rainy day çalarken, It’s a rainy day-Doktor Erol Bey kafiyesinden büyülenip  ‘bundan şarkı şıkar hacı’ demesiyle hayat bulmuş, ancak Erol Köse bu yolda fazla da kafa patlatmamış ve şarkıyı aynen alarak Türkçe sözler yazmakla yetinmişti. Yıllarca neden her dizenin sonunda ‘e-ee’ dendiğini çözememiş olan ben, It’s a rainy day şarkısını dinledikten sonra bu konuyu pek sorgulamamam gerektiğini anladım, belli ki Erol Bey de sorgulamamıştı çünkü… Üstelik ‘e-ee’ ünlemi kafiye gerekliliğini de ortadan kaldırıyordu,  zaten her dörtlüğün 2. satırı otomatikman ‘e-ee’ ile bitiyordu, gerisine de pek kafa yormaya lüzum yoktu. Anlayamayanlar için ufak bir örnek:

‘Doktor eroldur bak benim adım
söyle seninki ne e ee
kız bana hasta ne oluyor sana
otur kıçının üstüne’

Erol Köse, kendini zengin eden 'seks satar' formülünü 90'larda devreye sokmuştu...

Klip ise kossssskoca Doktor Erol Bey ile alelade bir romanın seksi hemşireyi paylaşamamaları üzerine kuruluydu ve bu kurgu üzerinden Türkiye’deki sosyal eşitsizliğe parmak basıyordu. Sırf doktor olduğu için seksi hemşireyi hak ettiğine inanan ve tıbbi bir takım tehditlerle (bakınız çok oldunuz siz , iğne yaparim e eey, çok fazla konuşursanız  serum bağlarım size) rakibini sindirmeye çalışan Doktor Erol Bey’e karşı roman parçasının tek silahı kemanıydı. Zaten baştan kaybetmişti çünkü Sibel Gökçe’nin canlandırdığı hemşire de Doktor Erol Bey için yanıp tutuşuyordu. Pijamalı egzantrik danslar sergilemek, gayrıciddi ameliyathane ortamında hastadan çıkan parçalarla adana yapmak, peluş hayvancıklara müdahale etmek gibi mühim aktiviteler gerçekleştiriliyor ve inanılmaz derecede seksi kıyafetleri içinde Sibel Gökçe erkeğine serenat yapıyordu. Roman karakteri içinse cast çalışmasına gerek duyulmamış, bir adam alınıp turuncuya boyanmış, gözüne kalem çekilmiş ve yanağına ben çizilmişti.

Prodüksiyona para harcamak fuzuliydi.

Zamanında doktorlar ve hemşirelerin tepkisini çeken, Erol Köse’nin meslekten ihracının bile tartışılmasına sebep olan bu klip Erol Köse’nin müzik macerasının erken bitmesinde ne kadar rol oynadı bilemeyiz, ama müziği bırakarak hem kendi için, hem de Türk halkının akıl sağlığı için en doğrusunu yaptı, orası kesin. O prodüktörlüğe 4 elle sarılmasaydı, sol anahtarlı Erol Köse Prodüksiyon logosunu bir marka haline getirmeseydi 2000’lerde muz misali soyulan Gülşen’den, Bengü’den, Hande Yener’den mahrum kalacaktı Türkiye, bu acıya kim tahammül edebilirdi? Sözü Doktor Erol Bey şarkısının coşkulu finalinde yer alan bir Erol Köse repliğiyle bitiriyoruz ve ne diyoruz: Teşekkürler Erol Köse!

“Şu anda evde yokum. Sinyal sesinden sonra mesaj bırakmayın. Çünkü sinyal sesi de yok!”