Aqua Balls

Karşınızda radar gibi gözlere yakalanmayan, kurbanını çıldırtan, yıldıran, saç baş yoldurtan dünyanın ilk gizli silahı Aqua Balls.

Intertoy adlı güzide oyuncak firmasının 90’ların ilk yarısında piyasaya sürdüğü Aqua Balls, üzerinde genellikle renkli yaratık suratları bulunan renkli plastik toplardı. İlk bakışta ne olduğu anlaşılamıyordu pek, zaten en büyük silahı da buydu aslında… Saçma sapan bir oyuncak gibi duran bu plastik toplar aslında birer kamufle minimal su tabancasıydı. Bu ufak haznelerin içine doldurulan su, topu sıkmak suretiyle yaratıkların ağzında bulunan çok gizli ufak bir delikten hedefe fırlatılabiliyordu.

Bu portatif su tabancaları yazın sokaklarda su savaşları yapmak için tasarlanmamıştı. İki elle tutulan beş hazneli, pompalı, tazyikli su tabancaları birer bombardıman uçağı ise Aqua Balls görülemeyen, durdurulamayan Tomahawk füzesiydi. Gizlice avcun içinde, hatta cepte bile taşınabilir, ders esnasında, kantinde kuyrukta, kısacası en beklenmedik anda ortaya çıkar, zehir tüküren kobra misali atışını çok hızlı bir şekilde yapar ve gizli yuvasına çekilirdi. Eğer siz gülmemeyi başarabilirseniz kurbanınız sittin sene saldırının nereden geldiğini anlayamazdı…

Hal böyleyken Aqua Balls eğer avcıysanız sonsuz bir eğlenceye, avsanız da tarifsiz bir sinir stres kaynağına dönüşüyordu. Fakat Aqua Balls’ın şöyle bir kusuru vardı, küçüklüğünden mütevellit içerdiği su miktarı sınırlıydı, bu sebeple cephane çabuk bitiyordu. Hele hele derslerde bu ufak detay çok can sıkıcı olabiliyordu. Cephane bitti mi teneffüsü beklemekten başka bir çare kalmıyordu. Öyle şişeden su da dolduramazdınız Aqua Balls’a, vakumla avcunuzdan su çekmeniz gerekiyordu.

Ancak bu daha çok Aqua Balls almak için mükemmel bir bahaneydi. Zaten göz, Frankenstein, balkabağı gibi yüzlerce şekle bürünen Aqua Balls’un hangi çeşidini alırsak aklımız diğerinde kalmıyor muydu? Şu da bir gerçek ki Aqua Balls cephanemizi sürekli tedarik altında tutmak gerekiyordu çünkü öğretmenler bu arzu nesnelerini asla affetmiyordu. İnsanın gözünün yaşına bakmıyorlar, kıymetli Aqua Balls filomuzun en asil, en nadide üyelerine acımadan el koyuyorlardı.

Aqua Balls, en güçlü olduğu alan olan ev ve okulda anne ve öğretmenler karşısında tutunamadı. Sokak bahçe gibi meydan savaşlarında ise zaten pek bir şansı yoktu açıkçası. Her 10 saniyede biten cephaneyle, eve koşup su doldurup geri gelmek suretiyle başa çıkılamazdı. Taşıma suyla değirmen dönmedi, 90’ların başında hayatımıza hızlı bir biçimde giren, ismini söylemeyi bile beceremediğimiz Aqua Balls hayatımızdan hızlıca çıktı gitti…