Concorde

Ve karşınızda ortaya çıkışından emekli oluşuna kadar olay olan, sürekli gündemde kalan, Avrupa’nın gururu, insanlığın ışınlanma yolunda attığı en büyük adımlardan biri: İngiliz – Fransız ortak yapımı Concorde. Sesten hızlı, teknoloji harikası bu yolcu uçağı insanın bakıp bakıp “Vay be” dediği bir fetiş nesnesi olarak kaldı yıllarca. Hani pek de haksız değildi insanlık; göklerde bir kuğu misali uçan bu uçak alıştığımız uçaklardan iki kat kadar daha hızlı uçuyor, Paris – New York arasını 3 buçuk saatten daha hızlı katediyordu.

Aslında Concorde 1990’larda ortaya çıkan bir uçak değil. Hatta sesten hızlı ilk yolcu uçağı da değil. Ortaya çıkışı da SSCB ile Batı dünyası arasındaki bir yarışa dayanıyor. SSCB ve Batı ne hikmetse aynı dönemlerde sesten hızlı yolcu uçağı yapmaya karar verir, aynı dönemlerde çalışır ve neredeyse birbirinin karbon kopyası iki uçakla dünyanın karşısına çıkar. Sovyetler Tupolev Tu-144’ü insanlığa tanıtınca Batı oldukça şaşırdı, çünkü Tu-144 Concorde’un neredeyse aynısıydı. Benzerlik o kadar büyüktü ki bu uçağın, Sovyet gizli ajanlarının Concorde’un planlarını çalmasıyla yapılabildiği gibi söylentiler çıktı ve Batı Tupolev Tu-144’ü “Concordski” diye anmaya başladı.

Concorde'a şaşırtıcı derecede benzeyen Tupolev Tu-144.

Öyle veya böyle, SSCB Tu-144’ü Concorde’dan iki ay önce tanıttı ve prestij yarışını başlangıçta kazanmış oldu. Ancak bu hikaye hazin bir sonla bitecekti. 1973’teki Paris Havacılık Fuarı’nda, Concorde ortalıklarda yokken şov ve prestij peşinde koşan Tu-144, gösteri ve tanıtım uçuşu esnasında yere çakılınca bu efsane büyük ölçüde başlamadan bitti. Bu başarı hikayesinin bu kadar çabuk tüketilmesi de Paris’teki kazada ABD ajanlarının parmağı olduğu söylentilerini doğurdu. Ancak Tu-144, gerek büyük prestij kaybı, gerek SSCB’de bu uçağa binebilecek bir sınıf olmaması sebebiyle bu alemde fazla tutunamadı ve henüz 1978’de, Concorde’dan 25 sene önce kullanımdan kaldırıldı.

Bu demek oluyor ki meydan 25 sene boyunca Batı’nın Concorde’una kaldı. Bu son derece prestijli uçağı öyle herkes kullanamadı. Toplam 20 tane üretilen Concorde’dan sadece 14’ü tarifeli uçuş hizmeti verdi ve bunlar toplam sadece 4 havayolu şirketine yar oldu. Bunların başlıcaları uçağı üreten İngiltere ve Fransa’nın havayolları British Airways ve Air France’tı, bunun dışında da Singapore Airlines ve Braniff Airways de bu şerefe nail olabildiler. Concorde yüksek hızlara ulaşabilmesi için ince ve uzun, dolayısıyla küçük bir kabine sahipti ve de biletler inanılmaz pahalıydı (tek yön Paris – New York 3.500$ civarıydı). Dolasıyla, hiç tereddüt etmeden söyleyebiliriz ki, Concorde ile uçmak, hatta Concorde’u görmek bile bir ayrıcalıktı.

Concorde'lar kuğu gibi süzülürken.

Concorde’un neden sıradışı bir uçak olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok. Öncelikle aşırı hızlıydı. Sesten hızlı olmak ne demekti bir defa? Hadi uzaya gönderilen mekikler, şehirleri yok etmekle uğraşan savaş uçakları filan tamam, onların bu teknolojiye sahip olması anlaşılabilirdi. Fakat Paris’ten New York’a tatile veya bir anlaşma bağlamaya giden bir adam nasıl sesten hızlı uçabilirdi? Bundan yalnızca 60 sene önce bir transatlantikte oda kiralayıp ancak bir ay burada yaşayarak Londra’dan New York’a varabilen insanoğlu şimdi bunu 3 saatten kısa bir sürede yapabiliyordu. Bu bir devrim değil de neydi? Onun dışında farklı ve şık yapısını da diğer uçaklardan ayırt etmek kolaydı. Uçak mühendisliği deneyimleri kağıttan uçak yapmaktan ileriye gitmemiş birisi bile Concorde’un zarif gövdesini, iğne gibi burnunu, ince, geniş kanatlarını ve sıradışı kuyruğunu rahatça fark edebilir, bu şıklık karşısında iç çekebilirdi. Diğerleri uçaksa Concorde düpedüz başka bir şeydi.

Her şey 120 saniye içerisinde son buldu.

25 Temmuz 2000’de bu efsane uçağın kalemi kırıldı. Air France’a ait bir Concorde, Paris Charles de Gaulle Havaalanından kalktıktan kısa bir süre sonra alevler içerisinde yere çakıldı. Kalkıştan sadece 120 saniye sonra Concorde yok olmuş, içerisindeki 109 kişi ölmüştü. Güney Amerika’ya gidecek bir cruise gemisine binmek üzere New York’a uçan turist kafilesinden veya mürettebattan kurtulan bir kişi bile olmadı. Aslında kazada Concorde’un fazla bir suçu yoktu. Kendisinden dakikalar önce aynı pistten kalkan başka bir uçaktan kopan metal bir parça Concorde’un lastiğini kestikten sonra benzin depolarından birine çarpmış, açtığı delikten sızan benzin de kısa sürede tutuşarak uçağı kül etmişti. Bu, oldukça seyrek de olsa 25 yıldır uçan Concorde’un ilk kazasıydı ancak sesüstü tek yolcu uçağının sonunu hazırlamaya yetti.

Bu kazadan sonra dünya büyük bir yas tuttu. Kazada ölenler kadar Concorde için de üzüldü insanlık. Concorde uçuşlarına bir süre ara verildi. Bu feci kazadan sonra British Airways’e ait başka bir Concorde’da bulunan çatlaklar da Concorde efsanesinin tabutuna son çiviyi çaktı. Concorde’lar artık yolculardan rağbet görmez oldu. Zaten insanlık hevesini almıştı, en sonunda 2003’te “Bu kadar yeter” dendi ve Concorde’ların uçuşlardan kaldırılmasına karar verildi.

Hazin bir kazayla sahneden inse de kimilerine göre ilk kazasında hüküm giydirilerek kendisine haksızlık yapıldı. 1990’ları zar zor çıkaran Concorde yeni binyılın hemen başında mezara kondu. Elde kalan Concorde’lar sergilenmek üzere çeşitli havacılık müzelerine ve kendisini hak eden seçkin havaalanlarına dağıtıldı (bugün hala kendisine Paris Charles de Gaulle Havaalanı’nda rastlamak mümkün). Ancak tartışmasız bir şekilde Concorde insanlığın gururu, havacılık sektörünün onuru oldu. Rekorlar kırdı, 2 saat 52 dakikada Londra’dan New York’a uçtu. Ülkeler Concorde’a sahip olmayı bırakın, bir defalığına bir Concorde ağırlamayı bile şeref saydı. Kraliçelerin ve Kralların uçağı oldu. 25 yıl zerafetiyle gökleri süsledi, adı prestijle eşanlamlı oldu. 1990’ların başında çocuk olanlar ise, Concorde kelimesini duyunca “O ne?” diye soran yeniyetmelerin aksine, kendisiyle tanışma şerefine nail olan son nesil oldu.

Concorde sahnelere böyle veda etti...

This entry was posted in Gündelik Hayat and tagged . Bookmark the permalink.

1 Response to Concorde

  1. Can Soyaslan says:

    90’lar müzesindeki diğer maddelerin aksine bu madde de bir uzaklık var.Uçaklarla ilgilenen bir kısımın aksine hayatında concorde uçaklarını bazı satır aralarında duymak dışında pek de bir şey hissetmeyen bir toplam var çünkü.Nitekim dolarlar arttıkça bize uzaklaşan şeylerdi bunlar biz maket uçak görünce hayrete düşen 90 çocukları için.

Leave a comment